28 Ocak 2013 Pazartesi

Bu Ses Stereo mu Mono mu?

Mono ses izi
       Ne farkeder? Mono ses tek iz  , stereo ses çift izdir. Çift kanallı (iz'li) bir ses dosyası bilgisayarınızın sabit diskinde "gereksiz" yere iki katı yer kaplamış olabilir!  Kalabalık bir şarkı projesinde bunu 20yle-30la çarpın, artık hatırı sayılır miktarda fazladan sabit disk alanı ve işlem kuvveti harcıyorsunuz demektir!! Hele projenize 96Khz veya 192Khz örnekleme hızında çalışıyorsanız, israf dev boyutlar almaya başlıyor. Dahası, günümüzde çok sık başvurduğumuz yöntem olan, bu tip ses dosyalarını internet, eposta üzerinden yollamaya ve kabul etmeye çalıştığınızda gereksiz yere iki katı yükleme ve indirme süresi anlamına geliyor.
Stereo ses izi

       "Gereksiz" yere diyorum çünkü bunun had safhada gerekli olduğu yerler var, ve bu da bizi yazımın konusuna getiriyor. Gerekli olup olmadığını nasıl anlıyoruz ve karar veriyoruz.

        Günümüzde müzik çalışmalarımızı ve üretimlerimizi yoğun şekilde bilgisayar müzik programları (DAW'lar) kullanarak yapıyoruz. ProTools, Cubase, Logic, StudioONE, vs.vs. Gerek düzenleme, gerek edit, gerek miks için bana kalabalık miktarda proje geliyor ve projeleri açtığımda çoğunlukla stereo-mono işine dikkat edilmediğini farkediyorum. Hele Logic 8 çıkınca bu konu iyice kafa karıştırır hale geldi. Yukarıda saydığım nedenlerden dolayı bu yazıyı yazma ihtiyacı hissetttim.

        Bir ses kaynağını iki kanala birden kaydettik, ekranda çift izli bir grafik gördük, pan düğmelerini de tam sola ve sağa kırdık diye, o sesin stereo olacağı anlamına gelmez. Sadece iki kanala kaydedilmiş tıpatıp aynı mono ses olma ihtimali var. Hal buysa, waveform'a iyice zoom in yaptığımızda sol ve sağ izlerin mutlak suretle aynı olduğunu görürüz. Ama Stereo olabilir de, ki bu durumda sol ve sağ izlerin içeriği az veya çok, ama mutlaka farklıdır. Asıl önemli olan ise kulağımıza nasıl geldiğidir. Sesin stereo olup olmadığını en önemli enstruman - kulak'la anlamak için:

        1.  Sol hoparlör (1) ve sağ hoparlör (2)  ile başınızın (3) eşit kenarlı üçgen oluşturacağı şekilde, iki hoparlörün tam ortasına oturun. Sözkonusu çift izli (sözümona stereo) sesi pan düğmeleri tam sola ve tam sağa kırık şekilde tek başına dinleyin.  Mono ise, iki hoparlörün tam ortasındaki boşluktan size doğru geldiği hissini almanız gerekir.  Gerçekten Stereo ise, sadece ortadan gelmekten ziyade, soldan ve sağdan da gelen bişeyler duymanız gerekir. Önünüzdeki resim sol-sağ aksında genişleyip yayılmış bir manzara (panorama) etkisi vermesi gerekir. Farkı çabucak anlayabilmeniz için açıklamalı ses örnekleri hazırladım:

          a) Örnekte duyacağınız ritim loop'unda kik ortada, trampet ortada, hi-hat hafif solda, shaker iyice solda, tef hafif sağda, cabasa iyice sağdadır. Yankılı (reverbli) el çırpma sesi ise hem soldan hem sağdan gelerek genişlik hissi verecektir.

          b) Bu örnekte duyacağınız ses synthy pad. Ortaya toplanmıştan ziyade sola sağa yayılmış, sizi yanlardan saran geniş bir his verecektir. Mono örnekte ortaya toplanmış olup, genişlikten eser olmayacaktır.
          c) Ses kaynağınız bitmiş bir şarkı ise, misal davul ortada, şarkıcı ortada, elektro gitar solda, piyano sağda, eşlik vokaller hem solda hem sağda, akustik gitar hem solda hem sağda, mekan yankılanması (reverb) hem solda hem sağda gibi bişey duymanız gerekir.  Monoda bunların hepsi kesin ve tartışmasız olarak tam ortadan gelecektir.

         Yukarıda bahsettiğim israf işte tam burada karşımıza çıkar. Sol-sağ aksında manzarası olmayan bir ses için iki katı saklama alanı ve işlem gücü harcamaya katiyen gerek yok. Aynı etkiyi tek izli nur topu gibi mono bir kanaldan (bazı durumlarda volümünü 3db açarak) da alırız. "Aynı şey değil" diyerek karşı çıkacak olanlarınız varsa, size pan düğmesinin çalışma tarzıyla alakalı ayrı bir makale yazabilirim. Yukarıda duyduğunuz mono örnekler stereo versiyonların Mono Toplam halleridir.

         Mono Toplam (ingilizce Mono Sum olarak rastlarsınız) gerçek stereo (sol ve sağ izlerin içeriği farklı) olan bir sesin tek bir mono kanala toplanmış halidir. Karıştırılmasın, zamanında bazı TV kanallarının yaptığı gibi, kanalların biri çöpe atılmış değildir. Her iki kanalın içeriği bir teknikle tek kanala toplanarak, tüm içeriği taşıyan bir mono kanala dönüştürülmüştür. Bunun nasıl yapılacağıyla ilgili ayrı bir makale yazmak ta şimdi aklıma geldi. (Bkz. Mono Sum)

       2. Aynı testi stereo bir çift kulaklıkla da yapabilirsiniz. Esasında kulaklık, stereo'yu en güçlü şekilde algılayabileceğiniz ortamı sağlar.

       3. "Ben bir fark duyamıyorum", "sesin hangi yönden geldiğini çözemiyorum" diyenler, tüm DAW'larda rahatlıkla çalışan, bedava temin edilebilen, plugin şeklinde ölçüm aleti olan, faz metreyi kullanabilirler. Önerim Voxengo SPAN'dir. Spectrum analizer olmakla beraber alt sağ kısmında küçük ama yararlı faz metresi var. http://www.voxengo.com/product/span/

        Faz metre oldukça basit ve çok yardımcı bir ölçü aletidir.    -1    0   +1   (eksi bir, sıfır, artı bir) olan üç değer arasında hareket eden bir ibredir. Yeri gelmişken bahsedeyim, dostum ve grup arkadaşım klavyeci Ata Akdağ  ses işçilerinin iş hayatında görsel aletlerin yardımını ve önemini araştıran ilginç bir çalışma yapıyor. Deneklerden biri benim ve bilimsel sonuçlarını ben de merakla bekliyorum. Konuya döneyim:
        Voxengo SPAN'i (veya seçiminiz olan bir faz metreyi, daw'ın kendi içinde gelen faz metresini de kullanabilirsiniz) DAW mixerimizin master çıkışının sonuncu insert slotuna taktınız. Test edeceğiniz stereo ses kanalın, veya iki mono kanalın pan düğmelerini tam sol ve tam sağa kırdınız ve solo'ya aldınız:
%100 mono
        a) Ses çaldıkça faz metrenin ibresi  kıpırdamadan +1 (artı bir) değerinde yani en sağda duruyorsa, kaç kanal ve ne kadar geniş panlanmış olursa olsun %100 mono olduğundan emin olabilirsiniz.
        b) İbre +1 (artı bir)den 0 (sıfır)a doğru hareketleniyorsa karşınızda hafiften stereo manzara var demektir.
Şahane Stereo
        c) İbre uzun sürelerle daha çok 0 (sıfır)a yakın seyrediyorsa karşınızda şahanesinden geniş bir manzara açıldı demektir.
       d) İbre 0 (sıfır)ı da geçiyorsa, manzara daha da genişliyor ama beraberinde faz problemleri getiriyor demektir.
Faz Problemi
       e) Metreniz -1 (eksi bir)e yakın okuyorsa manzara o kadar geniştir ki ses neredyse sol ve sağ arkanızdan gelmektedir ve faz problemi had safhadadır.

         4.  "Alp Turaç Eline saglik. Ek olarak: Bana gelen dosyalarin mono/stereo durumnundan emin olmak icin panlari ortaya alip kanallardan birinin fazini 180 derece ceviriyorum. Ses tamamen yok oluyorsa mono olduguna karar verip, kanallardan birini cope atiyorum.."    

              Sevgili Alp'e bu ek için teşekkür ediyorum.

         Faz konusu ve problemleri ise zaten başlı başına büyükçe bir konudur, kendisi hakkında daha sonra konuşacağım. Şimdilik bu kadar, umarım yardımı dokunur.

23 Ocak 2013 Çarşamba

Gitarcı Sohbetleri 1

Daha demin Facebook'tan arkadaş olduğum bir gitarcı kardeşimle aramda hoş bir yazışma geçti. Bir daha okudum, bilgilendirici bir tarafı olduğunu düşündüm, Hasan arkadaşımın da izniyle burada aynen yayınlamaya karar verdim:







Merhaba Cengiz abi,

      Enstrumanımla alakalı bir sıkıntımı sizinle paylaşmak, sizden yardım almak istiyorum.
Ben fender blacktop stratocaster gitar kullanıyorum; bu da gitarı görebileceğiniz bir link.
      Ben bu gitarda 011. tel takımı kullanıyorum. Gitara şu anda 5 yay taktım ve 011 lik telleri taktıktan sonra sap ayarını da yaptım şu anda sapta çok az bir konkavlık var (sanırım olması gereken de sapta çok ufak bir konkavlık, c olması) yani gitar benim için çalınabilir durumda (tabiki usta birinin elinde daha iyi ayarlanabilir).

      Ancak çevremdekiler "o gitara 11 lik tel takılır mı ? , gitara zarar veriyorsun, amerikan olsa 011lik tel tak ama meksika gitara o tel takılmaz, gitarın sapının içine edersin biryerden sonra ayar yapılmaz tesviye bile kurtarmaz sap almak zorunda kalırsın." gibi cümleler kuruyorlar. Fenderin sitesinde de doğru ayarları yaptıktan sonra istediğiniz kalınlıkta teli kullabilirsiniz demiş. Ama yinede kafamda soru işaretleri kaldığı için sizden yardım alma gereği duydum.

      Çalmaya uğraştığım tarz blues rock. bu bağlamda 009. numara teller bana çalarken sanki bağlama gibi cırtlamaya başlıyormuş gibi geliyor. Ve tuşemin oturması, daha iyi bir tuşem olması için de kalın tel kullanmam gerektiğini düşünüyorum.
Sizce 011. lik tel bu gitara ileride geri dönülemeyecek zararlar veya herhangi bir zarar verir mi ? Ve düşüncelerimde(tel seçimi noktasında) yanıldığım noktalar var mı ?

Beni bu konularda bilgilendirirseniz çok sevinirim.
Sağlıcakla kalın.
Selamlar.
Hasan Hüseyin


CEVAP:







Sevgili Hasan kardeşim,
      Biz insanlar hayatta tabiki fizik kanunlarına tabiyiz. Konu müziğe, tona, çalma alışkanlığı ve hissiyatına gelince ise tek bildiğim kanun; kanunun olmamasıdır. Stevie Ray Vaughan stratocaster'ına 013 tel takıp yarım ses gevşeterek (Mi bemol) çaldığı blues çevrelerinde iyi bilinir. Sen de rahat ediyor ve gitardan istediğin direnci ve tonu alıyorsan pekala 011 takıp çalabilirsin. Bu işin ustaları, lutier'ler (mesela Ekrem Özkarpat tanıdığım çok iyi bir tanesidir), daha iyi bilirler ama beraberce basit bir mantık ta yürütebiliriz:
      Bir gitarın 6 telin çekme kuvvetine dayanıp dayanmayacağının üretildiği ülkeye göre değişeceğini hiç sanmıyorum. Sonuçta ağaç, ve sapın içinden geçen kalınca bir metal. Ne kadar zayıf olabilir ki? Gitarın o kadar dayanıksız malzemelerden yapılmış olsaydı o taktığın ve çaldığın tellerle birkaç saat veya gün içinde bir yerden kesin patlak verirdi. Ayar yapabildiğine ve ayar tuttuğuna göre tamamdır. Artı kalın tel yüzünden gitarına zarar gelmiş hiç kimseyi duymadım bu güne kadar.

      Öte yandan kalıcı zarar olarak perdelerin belli periyotlarla aşınacağı gün gibi gerçektir. Ama bu hangi teli takarsan tak her halükarda olacaktır. Ton ve volüm potları da zamala hışırtı yapmaya başlar. Kullanım yoğunluğuna göre, kalitesine göre bazıları daha erken bazıları daha geç. Bir de gövde tarafındaki köprü, ter ve pastan zamanla erir, ayar vidalarının başları yalama olur. Veya teller köprüde kendilerine yuva yaparlar. Daha kalın tel takmanın bir tek köprüde çukur açma işini biraz hızlandırabileceğini düşünüyorum.

      Yine de paslanmanın vereceği zarara göre önemsiz kalır. Gitarını ve tellerini terden ve pastan koru, tel kalınlığını hiç dert etme derim.